24 Aralık 2008 Çarşamba

"Masalomino"ya dair...


"Sanatla uğraşan insan teşhirci olur, olmalıdır da"demişti, çok sevdiğim bir hocam, yıllar önce...
İfade edenin tersine, bugün hala bu önermeyi çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Hangisi daha çelişkili bir yaklaşım biçimi bilemiyorum; temelde bir çeşit 'catharsis' üzerinden biçimlenen ürettiklerimizin ardına saklanmak ve yeryüzüyle onlar aracılığıyla bağlantı kurmak mı, ürettiğimiz 'şeyler' e -burada Georges Perec'i sevgiyle anıyorum- sahip çıkarak, her daim altını çizdiğimiz varoluşumuzla onları gölgelemek mi, yoksa yalnızca varoluşumuzun altını onlarla çizmek mi?
Varoluşumuzu gerekçelendirmek ya da sadece varettiğimizi göstermek... Yapageldiklerimin ne kadar 'üzerinden düşünce üretilebilir' olduklarını bilemiyorum, ama buradalar işte... Umarım herkese duymak istediğinden çok; 'duymayı unuttuğu ama görünce hatırladığı bişi'ler söylerler... Hani fil yutan boa yılanını şapka zanneden herkesten* onları ayıracak 'bişi'...

*bknz. 'Küçük Prens', 1.bölüm, Antoine de Saint-Exupery

2 yorum:

  1. düş kırıklığı bayağılıktan başka bir şey değildir; çünkü bir insanda sevmediğin bir şey varsa, bu insanda daha önce sevdiğin şey ne diye yıkılsın?

    Antoine de Saint-Exupery

    YanıtlaSil
  2. masalomino'ya dair derken esasında bu terimin nasıl cıktığınında söylenmesi gerekiyor.

    YanıtlaSil